BAYRAM SOHBETİ 1 Şevval 1443 ----------------------- قال النبي صلعم:ان اعجل الخير ثوابا صلة الحم.. قال النبي صلعم:لا تنزل الرحمة على قوم بينهم قاطع... راموز.. Peyğamber s.a.v.buyurdularki;Hayırlar içinde sevabı(mükâfatı)en çabuk gelen sılei rahim dir.. Yine buyurdular;Aralarında akraba ile alâkasını kesen şahıs bulunan bir toplum'a Allahın rahmeti gelmez..Ramuzul ehadis.... Bu iki hadisi şerif bize terazinin iki kefesini de gösteriyor,hangisini tercih ediyorsun?bir taraf ta mükâfat,öbür taraf ta mücazat.Henüz dünyada iken karşılığı veriliyor.öbür tarafta da mutlaka görülecektir. Akraba ile bağlantılarını koparanların ahirette işleri çok zor olacaktır... Sıla-i rahim,namaz ve oruçlarımız gibi farz bir ibadettir.Sadece bayramlarda,cenaze ve düğünlerde değil,her zaman-arayı fazla uzatmadan-sebebli-sebebsiz bu ziyaretleri yapmalı. Hiç değilse telefonla hal hatır sormayı ihmal etmemeli... Tüm islâm àleminin ve özellikle akraba ve ahbabu-yàrànımızın bayramlarını tebrîk ediyor,sağlık,sıhhat ve àfiyet üzere nice bayramlara erişmeyi Rabbimizden niyàz ediyorum.

 PEYGAMBERİMİZİN İYİLİĞE İYİLİĞİ VE AKRABASINA BAĞLILIĞI

Amcası Ebu Talip Peygamberimize (s.a.v.) çocukluğunda ve gençliğinde babasını aratmazken, amcasının hanımı Fatıma da Rasûlümüze en şefkatli bir anne kesilmişti. Ve bu kadının vefatında Peygamberimiz, “Bugün annem öldü” diyerek ona karşı olan sevgisini ifade etmişti. Sonra da gömleğini çıkararak ona kefen yapmış ve beraberinde kabre inerek bir müddet mezarında uzanmıştı.

Rasûl-i Ekrem'in (s.a.v.) bu hareketi, ashabının gözünden kaçmadı. Bu nedir ya Muhammed! Bugüne kadar senden kimseye böyle bir muamele görmedik, diyerek sebebini sorduklarında, şu cevabı verdi: “Amcam Ebû Talip’ten sonra, bu kadıncağız kadar bana iyilik eden hiçbir kadın yoktur. Âhirette, cennet elbiselerinden elbise giymesi için ona gömleğimi kefen yaptım. Kabre ısınması için de oraya kendisiyle birlikte uzandım.” [Süheylî, Ravdû'l-Ünf, 1, 112; İbnü Abdi'l-Berr, el-İstîâb, 1, 369–370]

Ve yine Rasûlüllah Efendimiz (s.a.v.): “O benim annemdi! Kendi çocukları aç durur ve ona suratlarını asarlerken, o evvela benim karnımı doyurur, saçımı tarardı, sonra çocuklarına bakardı” buyurmuştur. [M. Asım Köksal, İslâm Tarihi, C. 1, S. 74]

Kendisine yapılan iyilikleri, kim tarafından olursa olsun asla unutmaz, o iyiliklerin altında kalmaz, hatta birkaç misliyle mukabele ederdi Sevgili Peygamberimiz... Onun bu yüce hasletinin, bu müstesna sıfatının, insanların hidayete ermesinde çok büyük tesirleri olmuştur.