*GIYBET VE NEMMAMCILIK NEDİR*

 *GIYBET VE NEMMAMCILIK NEDİR*

*KALBİ HASTALIK OLAN GIYBETİN, TEDAVİSİ VE KEFFÂRETİ NASIL OLUR*?

Müslüman *kardeşini*, zarûret olmadan, *işittiğinde hoşlanmayacağı şeyle anmak gıybettir* ve *büyük günahtır*. Bir kimsenin; bedeninde, nesebinde, soyunda, ahlâkında, işinde, sözünde, dininde, dünyasına âit husûslarda noksanını hattâ elbisesindeki kusurunu *arkasından söylemek* gıybettir.!

Bil ki, Gıybet yalnız dille değil, belki el ile göz ile ve işaret ile de olur.

Bunların hepsi haramdır.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الْعَبْدَ لَيُعْطَى كِتَابَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَنْشُورًا

فَيَقُولُ: يَا رَبِّ أَلَمْ أَعْمَلْ حَسَنَةً يَوْمَ كَذَا وَكَذَا؟ فَيُقَالُ لَهُ: مُحِيَتْ عَنْكَ بِاغْتِيَابِكَ النَّاسَ. (كنز)

“Muhakkak kıyamet günü *kulun amel defteri açılmış* olarak kendisine *verilir* de kul, ‘Yâ Rabbi!

*Şu günlerde şöyle hayır yapmamış mıydım*,’ der. Ona ‘

*O işlediklerinin* (sevabı) *İNSANLARI GIYBETİN SEBEBİYLE DEFTERİNDEN SİLİNDİ.’ DENİLİR.*”

(Kenzü’l-Ummâl)

Dil ile gıybet etmek haram olduğu gibi, *kalp ile de gıybet etmek* de haramdır.

Kalp ile gıybet etmek: *gözüyle kötü bir şey görmeden, kulağa ile duymadan bir kimseye sû-i zanda bulunmaktır*

Allâhü Teâlâ şöyle buyuruyor:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثٖيراً مِنَ الظَّنِّؗ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ اِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضاًؕ اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَأْكُلَ لَحْمَ اَخٖيهِ مَيْتاً فَكَرِهْتُمُوهُؕ وَاتَّقُوا اللّٰهَؕ اِنَّ اللّٰهَ تَـوَّابٌ رَحٖيمٌ

Ey iman edenler!

*Zannın bir çoğundan uzak durun. Çünkü zannın bazısı vebaldir. Tecessüs de etmeyin. Bazınız bazınızı gıybet de etmesin*.

*Herhangi biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi*?

*Demek ki ondan tiksindiniz. O halde Allah'a korunum Allah tevbeleri çok kabul eden çok merhamet edendir.*

(Hucurât Sûresi, âyet 12)

Allâhü Teâlâ, Mûsâ Aleyhisselâm’a şöyle vahyetti:

“Kim *yaptığı gıybetten tevbe etmiş olduğu hâlde ölürse o, cennete girenlerin sonuncusu* olur.

Kim de *gıybette ısrar ederse o da cehenneme girenlerin ilki* olur.”

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem:

“Gıybetin ne olduğunu bilir misiniz?” buyurunca

Sahâbe-i Kirâm Hazretleri,

“Allah ve Resûlü daha iyi bilir.” dediler.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

*“Din kardeşiniz hakkında onun hoşlanmayacağı şeyler söylemenizdir.”* buyurdular. “Söylenilenler, o kişide mevcut ise?” diye sorulduğunda,

“Onlar, din kardeşinizde *mevcutsa gıybet etmiş* olursunuz.

Şâyet *mevcut değilse iftira etmiş* olursunuz.” buyurdular.

Hasan-ı Basrî (rah.) şöyle buyurdu:

“Bir kimseyi hoşuna gitmeyecek şeyle anmak üç türlü olur;

gıybet, bühtân, ifk.

Bunların üçü de Kur’ân-ı Kerîm’de nehyolunmuştur.

Gıybet, bir kimsenin noksanlıklarını söylemendir.

Bühtân, onda olmayanı söylemendir.

İfk ise sana, onun hakkında gelen her şeyi -aslını araştırmadan- başkalarına söylemendir. Bunların üçü de büyük günahtır.

Zira bunlar dünyadan bereketin kaldırılmasına ve âlemin nizâmının bozulmasına sebeptir.”

Peygamber Efendimiz:

*Âdemoğlunun vücudunda 4 Cevher vardır ki*, bunları dört şey giderir.

Cevherler

Akıl, din, haya ve ameli salih tir.

▪︎Gadap aklı giderir.

▪︎Hased dini giderir.

▪︎Tama' hayâyı giderir.

▪︎Gıybette amel-i Salih'i giderir.

Lokman Hekim marangozluk yapan habeşli bir köle iken Efendisi:

Bana bir koyun kes ve koyunun *en temiz iki azasını* getir dedi.

Lokman Hekim bir koyun kesti ve koyunun *dili ile kalbini* getirdi

Bundan daha temizi yok muydu? diye sordu.

Hayır! diye cevap verip sustu Bir zaman sonra bana bir koyun daha kes ve *en kötü iki azasını* getir dedi.

Bir koyun daha kesti ve önceki gibi *dilini ve kalbini* getirdi.

Efendisi

Ben sana en temiz iki azasını getir dedim.

dilini ve kalbini getirdin.

sonra en kötü iki azasını getir dedim yine dilini ve kalbini getirdin deyince:

Lokman hakim şöyle cevap verdi

*Bu İKİSİ TEMİZ OLDUĞU ZAMAN BUNLARDAN DAHA GÜZEL BİR ŞEY YOKTUR.*

*KÖTÜ OLDUĞU ZAMAN DA BUNLARDAN DAHA KÖTÜ BİR ŞEY YOKTUR.*

Cabir bin Abdullah (r.a)anlatıyor:

Biz Resulullah ile beraber yürüyorduk *sahipleri azap gören iki kabrin başına geldiler* ve şöyle buyurdular:

*Bu ikisi büyük günah sebebiyle kabir azabı çekiyor değiller!*

*Birisi İNSANLARIN GIYBETİNİ yapardı.*

*Diğeri ise bevilden kendini muhafaza etmezdi.*

Kıyâmet günü kula, amel defteri verilir de içinde bir hasene bile göremez. “Benim namazım, orucum, ibâdetlerim nerede?” deyince ona:

“Yaptığın amellerinin hepsi, insanları gıybet ettiğin için zâyi oldu, gitti.” denilir.

Başka birine de amel defteri verilir. O da içinde işlemediği amellerin sevâbını görür. Ona da: “Bunlar, başkalarının seni gıybet etmeleri sebebiyledir.” denilir.

Yahya bin Muâz (rah.) şöyle dedi:

*“Sende bir mümine karşı şu üç haslet bulunsun*:

1-Ona faydan olmuyorsa zararın da dokunmasın,

2-onu memnun edemiyorsan hiç olmazsa üzme,

3-onu övmüyorsan, kötüleme de.

Hasan-ı Basrî Hazretlerine:

*“Falan kimse senin gıybetini yapıyor.*” denildi.

Hasan-ı Basrî Hazretleri de *ona bir tabak helva gönderip* şöyle dedi:

“Duydum ki sen *sevaplarını bana hediye* etmişsin.

Buna karşılık *ben de sana bunu hediye* ediyorum.”

*GIYBET KALBİ BİR HASTALIKTIR*

TEDAVİSİ NEDİR:

Bil ki, Gıybet düşkünlüğü İnsanın kalbinde bir hastalık *Onu tedavi etmek ise farzdır* onun ilacı iki çeşittir.

Birincisi:

*İlmi ilaçtır.*

Gıybet hakkında söylenen hadisleri, düşünüp

*Her yaptığı Gıybet karşılığında amel defterinden Bir sevap alıp, Gıybet ettiği kimsenin defterine geçirdiklerini bilmektir.* kıyamet günü Müflis kalıncaya kadar devam eder.

*Gıybet, insanın hasenatlarını iyi amellerini,Ateş Kuru odunu yaktığı gibi yakar* buyuruyor Peygamber Efendimiz.

belki günahından fazla bir Sevabın var o da gıybetle yok olur.ve kötülüklerin kefesi ağır gelir bu yüzden cehenneme girersin.

*İlmi ilacın ikincisi*:

*Kendi ayıbını düşünmek*.

Kendi nefsinde hiç Ayıp görmüyorsa, kişinin kendi ayıbını bilmemesinin en büyük ayıp olduğunu bilmelidir.

Gıybet ettiğin kimseye kusur İsnat ediyorsan, *hiç bir kulun hareketi kusursuz değildir.*

Küçük günahlar işlemek sebebiyle de olsa,*kendini şeriate uyduramıyorSan* başkasına ne için şaşarsın??

*GIYBETİN KEFFÂRETİ NEDİR*

Bil ki gıybetin keffâreti tövbe etmek, pişman olmak ve hasmıyla Helalleşmektir.

Hayatta değilse onun için tevbe edip mağfiret istemelidir.

Helallik istemek lazım.

Helal etmesini istemek, önce *her ne söyledi ise, beyan edip* Ondan sonra helal etmesini dilemek ile olur.

Helâl etmezse, onun hakkıdır.Kıyamet gününde alır.

Fakat Affetmekte daha büyük sevaptır..

*NEMMAMLIK ETMEK* SÖZ TAŞIMAK.

Rasulullah Efendimiz buyurur ki:

لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ

*Nemmam cennete girmez* yine buyurdu ki :

Size *en fenanızın kimler olduğunu haber* vereyim mi?

*Aranızda nemmamlık yapan, insanlar arasını açıp onları birbirine düşürenlerdir*.

İsrailoğulları içine büyük bir kıtlık düştü.

Musa aleyhisselam:

Kavmi ile birçok defa yağmur duasına çıktı yağmur yağmadı.

Bunun üzerine bir nida geldi ki,

*SİZİN DUANIZ KABUL OLMAZ*

Zira *sizin aranızda NEMMAN* vardır.

Musa aleyhisselam:

Yarabbi O kimdir?

onu aramızdan çıkaralım dedi.

Allah'tan bir nida daha geldi ki,

*Biz nemmamlığı sevmezken, bizde mi yapalım.*

Musa aleyhisselam herkesin nemmamlıktan tevbe etmesini emretti.

Herkes Tevbe etti. Ondan sonra yağmur yağdı buyurulmaktadır.

Hz Allah cenneti yaratınca ona konuş buyurdu.

*Cennet dedi ki,bana girenler ne saadetli kimselerdi.*

Allahü Teala buyurdu ki,

İzzet ve celal'im hakkı için *8sınıf insan hallerine devam ettikleri müddetçe sana yol bulamazlar*.

1- içki içenler

2- zina edenler

3- söz taşıyanlar

4- Deyyus olanlar (namusunu korumayanlar)

5-Bozguncu Muhannes (kadınlaşan erkekler)

6- sıla-i Rahmi yapmayanlar

7- şu işi yapacağım diye *Allah'a söz verip de* yapmayanlar

8-

Peygamber Efendimize

Ey Allah’ın Resûlü (sav):

Hangi Müslüman daha faziletlidir, diye sordum. Resûl-i Ekrem (sav): *“Elinden ve dilinden Müslümanların güven içinde olduğu kimse”* buyurdu.

Peygamber Efendimiz,

Miraç Gecesi bir kavim gördüm

*Yüzlerini tırnakları ile kaşıyıp kazırlardı.*

Bunlar kimdir dedim. *Dünyada insanları Gıybet edenlerdir* dediler.

Hz Allah dünya ve ahirette bize zarar verecek her türlü kötülüklerden bizleri muhafaza eylesin

Diline gözüne Kalbine sahip olanlardan eylesin.

Gıybetten nemimeden hasedden şöhretten kibirden sû-i zandan sizi bizi korusun.

Tevazu sahibi kullardan eylesin.

Ahiret kazancını kaybedecek ter türlü hallerden de muhafaza eylesin..

AMİNN