KABİR AZABI VAR MIDIR, MÜ’MİN CEHENNEME GİRER Mİ? MUTLAKA OKUYALIM PAYLAŞALIM

Evet, kabir azabı vardır.
Bazı âlimlerimiz “kabir azabı yoktur” deyip hüküm vermişlerdir; ama her ne olursa olsun, önümüzde bir ölçü vardır.
O ölçü Kur’an-ı Kerim’dir.
Dolayısıyla her konuda olduğu gibi kabir azabı konusunda da Allah’ın ayetlerine bakmamız gerekir.
PEKİ , AYETLERE GÖRE KABİR AZABI VAR MIDIR, YOK MUDUR ?
Allah ayet-i kerimede “Firavun ve ona tabi olanlar, sabah akşam cehenneme arz olunurlar” buyurur.
Firavun ve ona tabi olanlar kabirde sabah akşam cehenneme arz olunurlar; çünkü
onların kıyametten sonra gidecekleri yer cehennemdir.
Kabirdeyken cehenneme gitmezler; ama cehenneme arz olunurlar, Allah onlara cehennemin azabını tattırır.
Şayet sabah, akşam cehenneme arz olunuyorlarsa o halde cehennem onlara
sabah akşam gösteriliyor demektir.
Bununla beraber onlara “gideceğiniz yer burasıdır” denmesi onlar için azap olarak
yeterlidir.
Evet, onlar cehenneme arz olunuyorsa bu durumda onlar için uzaktan da olsa cehennemin azabından bir tadış vardır.
Dolayısıyla kabir azabı vardır.
Biri imanını kurtarmış, mü’min olarak ölmüşse günahları kabirde temizlenir; ama imanını kaybetmişse bu ona azap olur,
ceza olur.
Kabir azabının insana azap olması, ceza olması başka, Allah’ın rahmetinden dolayı onları temizlemesi başka bir şeydir.
Mü’minler için kabir azabı rahmettir, temizlenme aracıdır; imanını kaybedenler için ise azaptır.
MÜ’MİNLER , İMANINI KURTARMIŞ OLANLAR CEHENNEME GİRMEZ.!!
Cehenneme girenler insanlar değil insanlığını kaybetmiş, hayvan gibi hatta hayvandan daha aşağı olanlardır.
Bu yüzden Allah ayeti kerimede “(ayetlerimizi dinlemeyenler) hayvan gibidir, hatta hayvandan daha aşağıdır” buyurmuştur.
PEKİ , BİR MÜ’MİN TÖVBE ETMEDEN ÖLÜRSE NE OLUR ?
Öncelikle dünyadayken son nefeste sıkıntı yaşar, Allah onu bu sıkıntıyla temizler.
Son nefeste çektikleri onu temizlemeye
yetmezse bu defa temizlenmek için kabirde sıkıntı yaşar, azap çeker.
Temizliği orada da bitmezse, kıyamet yerinde temizlenmeye devam eder.
Orada da temizlenemezse bu defa
sırattan geçerken, cehennemin içinden geçerken onu tamamlar ve böylece imanını kurtarıp cennete varır.
Bu yüzden imanını kurtarmış hiçbir mü’min cehenneme gitmez.
Kişi vefat etmeden önce son nefeste Allah onu cennet ya da cehennemle müjdeler. Allah eğer birini cehennemle müjdelerse o
kişi imanını kaybetmiş demektir ve o kişi ebedi olan cehenneme gider.
Cennet ile müjdelenenler ise cehenneme gitmez; ama günahlarının karşılığını, cezasını yol boyunca çeker ve cennete
öyle varır.
Allah sırat için ayet-i kerimede “sizden hiç kimse yoktur ki cehenneme uğramasın” buyurur.
SIRAT ; BİR KÖPRÜ DEĞİL , CEHENNEMİN İÇİNDEN GEÇEN BİR YOLDUR.
Herkes o yoldan mutlaka geçecektir. Peygamberler de buna dahildir; çünkü cennete gidebilmek için önce cehennemin içinden geçmek gerekir.
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz bir hadis-i şerifinde; “cehennemin içinden geçen sırat, bin beş yüz senelik bir yoldur.
Bu yolun beş yüz senesi diktir, diğer beş yüz senesi düzdür, son beş yüz senesi de iniştir” buyurur.
İnsanların hepsi o yoldan mutlaka geçer. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz hadisin devamında “kimisi oraya adım atar atmaz cehenneme yuvarlanır, kimisi on sene
yürür sonra yuvarlanır, hatta öyle olur ki bunlardan bir kısmı sıratı geçerken cennete bir adım kala cehenneme yuvarlanır” buyurur.
Evet, mü’minler cehenneme gitmez, gidenler imanını kaybettikleri için cehenneme gider. Bunun için Allah ayet-i kerimede “ALLAH CEHENNEMİ KÂFİRLER VE ZALİMLER İÇİN
HAZIRLAMIŞTIR ” buyurur.
Her ne söylersek söyleyelim, Allah’a göre söylememiz, öyle konuşmamız gerekir.
“Biz âlimlerimizden böyle duyduk,
âlimlerimiz böyle söyledi” veya ayete ters düşecek bir şekilde “işte, hadiste böyle söylüyor” dersek Resulullah (s.a.v.)
Efendimiz’e en büyük saygısızlığı yapmış oluruz; çünkü bu
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz Kur’an’a uymadı, Allah’ın verdiği
hükümden başka bir hüküm verdi manasına gelir.
Bununla da küfre girmiş oluruz.
Bu hem Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’e hem
de Allah’a karşı saygısızlıktır... Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Buyuruyor ki:
“Kabir Azabı Haktır.”. [Buhârî]
“Kabir ya Cennet Bahçesi veyâ Cehennem Çukurudur.” Tirmizî]
“Kabir Azabının Çoğu, Üzerine İdrar Sıçratmaktan Olacaktır.”
[İ. Mâce, Nesâî, Hâkim, Dare Kutnî]
“İdrardan Sakının! Çünkü Kabirde İlk Hesap Bundan Olacaktır.”. [Taberânî]
“Allahû Teâlâ, Bâzı Kimseleri, İnsanların İhtiyaçlarını Gidermek İçin Yaratmıştır. İnsanlar, İhtiyaçları İçin Onlara Başvururlar. İşte Bunlar, Kabir Azabından Emindirler.”. [Taberânî]
“Şehid, Kabir Azabından Emindir.”
[İbni Mâce, Beyhekî, Îmâm-ı Ahmed]
“Dün Gece Rüyâmda Bir Kişiyi, Kabir Sıkarken Gördüm. Namazı Gelip Onu Kabir Azabından Kurtardı.”. [Hâkim]
“Cuma Gecesi “Fâtiha” ve 15 Kere “İzâ Zülzilet” Okuyarak İki Rekât Namaz Kılan Kabir Azabından Emin Olur.”. [Deylemî]
“Fisebilillâh (Allah Yolunda, İslâm Yolunda) Gözcü Olarak Vefât Eden Kabir Azabı Görmez.”
[İ. Ahmed]
“Allah’ım, Kabir Azabından Sana Sığınıyorum!”
[Müslim, Nesâî, Hâkim, Harâitî]
“Kabir Azabından Allah’a Sığınınız.”
[Müslim, İ. Ahmed, İbn-i Ebî Şeybe]
“Gizleyebilseydiniz, Kabir Azabını İşitmeniz İçin Allah’a Duâ Ederdim.”
[Müslim, İ. Ahmed, Nesâî]
“Allah’a Yemin Ederim ki, 99 Tinnîn Kıyamete Kadar, Kâfire Kabrinde Azap Eder.”
[Ebu Ya’lâ, İbni Hibbân, Tirmizî]
“Namaz Kılmayanın Kabri Ateşle Dolar. Gece-Gündüz Onu Yakar. Bir Tinnîn, Her Namaz Vaktinde Onu Sokar.”
[Kurret-ül-Uyun]
{Açıklama: Tinnîn İsimli Yılan, Dünyâ Yılanı Değildir. Kâfire ve Günahkâra Azap Etmesi İçin Allah’ın Yarattığı Bir Mahlûktur.}
Rasülullah Efendimiz, İki Kabir Yanında Durup, “Bunlardan Biri İdrar Sıçramasından Sakınmadığı İçin, Diğeri ise, Müslümanlar Arasında Söz Taşıdığı İçin, Kabir Azabı Çekiyorlar.” Buyurdu.
[İbni Mâce]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder